Haber
2016-02-16 11:11:07
İslam ve İlim

İSLAM VE İLİM

 

         Türkçe’ de “ilim” bilme, bilgi, bilim gibi kelimelerle karşılık bulur. Kuran-ı Kerim’de 725 yerde “ilim ve türevleri” olan kelimeler geçmektedir. Ayrıca akıl, fikir, nazar, ibret gibi ilimle yakından alakalı birçok kelimede yüce Kitabımızda çokça yer alır. Kuran-ı Kerim’de bu kavramların bu kadar çok geçmesi İslam’ın ilme verdiği değeri gösterir.

İslâm kadar ilme önem veren başka bir din yoktur. Kur'an-ı Kerim'de sadece ilim kelimesi yüz beş defa zikrederek okumaya ve bilgiye büyük önem vermiştir. Onun içindir ki; Hz. Peygamber (s.a.v)'e inen ilk vahiyde okumaktan, kalemden, eğitim ve öğretimden bahsedilir:

 

"Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku! İnsana kalemle yazı yazmayı öğretip ona bilmediklerini öğreten Rabbin sonsuz lütûf sahibidir."(Alak Suresi, Ayet 1-5). 


“Allah, kendinden başka ilah olmadığına şahittir. Meleklerle ilim sahipleri de hak ve adalet üzere durarak şahittirler. Ondan başka hiçbir ilah yoktur, aziz ve hâkimdir. (Ali-İmran suresi 18)
“Allah içinizde iman edenleri yüceltir; bunlardan kendilerine ilim verilmiş olanların kat kat derecelerle yükseltir.(Mücadele suresi 11)


“De ki; hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer suresi 9)


İlim Allah’ın insanlara vermiş olduğu akıl nimetinin vazgeçilmez ihtiyacıdır. Çünkü insanın onuru ile bağdaşmayan her türlü eksiklik, yanlışlık ve çirkinliklerden korunmasının en güvenilir yolu ilim sahibi olmasıdır. Bütün İslam bilgin ve düşünürleri; “İnsanın kendi kişiliğine karşı ilk görevlerinden birisi de ilimle bezenmesidir.” derler

Peygamberimiz (s.a.v) “Alimlerin Abid’e üstünlüğü, dolunay gecesindeki ayın yıldızlara üstünlüğü gibidir..” (Ebu Davud-ilim 12), “İlim öğrenmek her Müslüman farzdır.” (İbni Mace-İmam Ahmed)

Öğrenilmesi gereken ilim iki kısımdır. Farz-ı ayn ve Farz-ı kifaye olan ilimler;
Her müslümanın içinde bulunduğu halle ilgili ilimleri öğrenmesi farz-ı ayn’dır. İslam’ın temeli olan kelime-i şehadet,namaz, oruç, (malı varsa) zekat ve hac farz olduğu için, her müslümanın bu ibadetlerin farz hükümlerini bilmesi farz, vaciplerini bilmesi vaciptir.


Ticaretle uğraşan kişilerin alış-verişle ilgili hükümleri bilmesi farz-ı ayn’dır. Ayrıca her müminin Allah’a yönelme, tevekkül, Allah’tan hakkıyla korkma, hükmüne razı olma gibi kalbi bilgileri öğrenmesi’ de farzdır. İnsanın günlük yaşamını devam ettirmesi için gerekli ilimleri öğrenmesi farzdır. Meslek erbabının da kendi mesleği ile ilgili bilgileri öğrenmesi farzdır.

Farz-ı kifaye ilimler ise, Müslümanların bir kısmının öğrenmesinin yeterli olduğu ilimlerdir. Mesela tıp ilmi farz-ı kifayedir. Toplumda bazı insanlar öğrenirse yeterlidir. Bununla beraber bir doktorun kendi mesleğini iyi öğrenmesi farz-ı ayın olur.


İlmin yaşı ve yeri yoktur. “Onlardan bir kısmı din ve şeriat ilimlerini öğrenmek için geri kalsın…..” (Tevbe 122) ayeti Kerimesinde savaş sırasında bile ilim korunmuş. İnsanlar cahil kalmasınlar diye ilim ehlinden bir kısmının savaşa gitmemesi, insanları irşad etmesi emr olunmuştur.


Peygamberimiz (s.a.v) “Beşikten mezara ilim talep ediniz.” Buyurmuştur. Her müslümanın vakit geçirmeden ilme başlamasını, tamamlayamasa’ da mükâfatını göreceğini ifade etmişlerdir.

ÖĞRENİLMESİ GEREKEN İLİMLER

  1. Akaid ilmi halk arasında Amentü diye bilinen imanın şartlarını içeren ilimdir. İlk başta bu ilmi öğrenmekle yükümlüyüz.
  2. İlmihal ilmi, Müslümanın durumu ve hali ile ilgili ilimdir.
  3. İç dünyamız ile ilgili sabır, şükür, ihlas gibi ilimlerdir.

 

İlim, yüce Allah’ın nurudur, Peygamberimiz’in (s.a.v) mirasıdır; Efendimiz (s.a.v) ümmetine atın gümüş, bağ bahçe değil ilim bırakmıştır. Çünkü ilim Allahu Teâlâ’nın en büyük emanetidir. Bütün Allah dostlarının hedefi ilim sermayesini korumaktır; bunun için seferber olmak gerekir.

 

Rasülullah s.a.v. şöyle buyurur:

 

“Ya âlim ol, ya ilim öğrenen ol, ya dinleyen ol, ya da ilme sevgi besleyen ol! Beşincisi, yani ilimden hoşlanmayanlardan olma, yoksa helak olursun!”

Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurur:

 

“Kim ilimden dünyasını ve ahiretini aydınlatacak bir bölüm öğrenirse, Allah ona dünyada kabul görmüş, tutulan yedi bin sene orucun sevabından ve ibadetle geçirilmiş gecelerin sevabından daha çok hayırlar ihsan eder.”

Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurur:

 

“En güzel hediye; hikmetli bir sözü iyice anlayıp, din kardeşine anlatmaktır. Bu, aynı zamanda bir senelik ibadete karşılıktır.”

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen